İngilizce Öğrenmenin En Doğal Yolu

Üçüncü prensibimiz, İngilizce öğrenmenin en doğal yoludur. Beynimizin dil öğrenmeyi en sevdiği yöntemdir. Bu yöntem, çocukların sırrıdır. Çocuklar ana dillerini öğrenmek için bu yöntemi kullanırlar. Aslında çok basit…

Rahat İngilizce Prensip 3: Dinleyin Dinleyin ve Dinleyin!

İngilizceyi gözlerinizle değil, kulaklarınızla öğrenin. Tıpkı çocukların öğrendiği gibi. Okuyarak da İngilizce öğrenebilirsiniz. Ama akıcı İngilizce konuşmak istiyorum diyorsanız İngilizceyi dinleyerek öğrenin. Çok iyi İngilizce konuşabilmenin anahtarı dinlemektir.

İngilizce dinleyerek, duyduklarınızı anlama yeteneğiniz çok hızlı gelişir. Dinleyerek, İngilizce kelime ve gramer öğrenebilirsiniz. Başlarken söylediğim gibi; dinlemek, İngilizce öğrenmenin en doğal ve etkili yoludur. İngilizce öğrenmek için yapabileceğiniz en iyi çalışma dinlemektir.

Şimdiye kadar okullarda İngilizceyi ders kitapları okuyarak öğrenmeye çalıştınız. Orada belki İngilizce yazmayı, İngilizcenin şekilsel yapısını, yani gramer kurallarını analiz etmeyi öğrendiniz. Belki de ana dili İngilizce olan insanlardan daha iyi gramer biliyorsunuz. Ama o kadar saat İngilizce dersi aldığınız halde istediğiniz düzeyde İngilizce konuşamıyorsunuz.

Asıl hedefiniz iyi İngilizce konuşabilmekse, İngilizceyi dinleyerek öğrenin. İngilizce çalışma zamanınızın en az yüzde seksenini dinlemeye ayırın. Zamanınızın yüzde yirmisinde okuma çalışması yapabilirsiniz. Ama ders kitaplarını okumayın. Aynı anda hem okuyup hem dinlemek de harika bir çalışmadır. Böylece kelimelerin yazılışlarını ve telaffuzlarını da öğrenmiş olursunuz. Bu çalışmayı mutlaka yapın. Çok faydasını göreceksiniz.

Ne Dinleyelim, Nasıl Dinleyelim?

Bu konuda iki önemli kıstasımız var. Birincisi dinlediğiniz şey KOLAY olmalıdır. Yani dinlediğiniz şeyi çok sık sözlük kullanmak zorunda kalmadan, rahatça anlayabiliyor olmalısınız. Bu söylediğim, okuma için de geçerlidir. Bir sayfalık bir metin okuyor ve dinliyorsanız, onun yüzde 95’ini anlayabilmelisiniz. Yani onu, üç dört defadan fazla sözlüğe bakmak zorunda kalmadan anlayabilmelisiniz. Aksi halde dinlediğiniz ya da okuduğunuz şey sizin için zor demektir. Daha kolay bir dinleme ve okuma parçası bulup onu kullanın.

İkinci kıstasımız da, dinlediğiniz şey ilginizi çeken bir içeriğe sahip olmalıdır. Birinci prensibimizi hatırlayalım. İngilizceyi bir zorunluluk olduğu için değil, sevdiğiniz ve keyif aldığınız bir aktivite olduğu için öğrenin demiştik. Bunun için de sizi sıkmayacak konularda bir şeyler bulup dinleyin ve okuyun demiştik. Gerçekten de bizi sıkan içerikleri dinlemek ve okumaya devam etmek çok zordur. Onu hemen bırakmak isteriz. Ama keyif aldığımız konularda, kendimizi daha iyi motive edebilir ve daha çok dinlemek isteriz.

Yeni başlayanlar için çocuk hikayelerini tavsiye edebilirim. Şimdilerde bir çok kitapçıda veya kırtasiyede ucuza bulabileceğiniz, dinleme CD siyle birlikte satılan küçük hikayeler vardır. Onların en kolay seviyesinden okumaya ve dinlemeye başlayabilirsiniz.

Dinleyin, dinleyin ve dinleyin. Kendinize bir mp3 player bulun. Ya da telefonunuza mp3 dinleme parçaları yükleyin. Her yerde dinleyin. Otobüste, trende, arabada, mutfakta yemek yaparken, evde temizlik yaparken, dışarıda spor yaparken, her yerde ve her zaman dinleyin. Bu prensibimizi mutlaka uygulayın. Göreceksiniz ki çok hızlı ve çok kolay İngilizce öğrenecek ve çok yakında konuşmaya başlayacaksınız.

Rahat İngilizce üçüncü prensibimiz:

• Dinleyerek İngilizce öğrenin!
• Kolay ve eğlenceli şeyler dinleyin! 

Eğlenceli ve kolay içerikler dinleyerek İngilizce öğrenebilmenize yardımcı olmak için Rahat İngilizce Eğitim Setini hazırladık. Rahat İngilizce derslerimiz mp3 audio formatındadır ve tamamen dinleyerek İngilizce öğrenebileceğiniz şekilde hazırlanmıştır. Derslerimizi, kargo beklemeden şimdi indirip, kolay İngilizce öğrenmeye hemen başlamak için bu bağlantıya tıklayın: Rahat İngilizce Eğitim Seti.

Bu prensibimizle ilgili sormak isteklerinizi ve yorumlarınızı bizimle paylaşın.